Geçmişten Günümüze İşitme Cihazları
Elektronik
Evet Her geçen yıl teknoloji daha da gelişiyor. Sürekli kullandığımız ve tükettiğimiz ürünler yenileniyor. Daha maharetli daha iyileri üretiliyor. İki yıl önce aldığınız bir elektronik ürüne bu gün eski teknoloji diyebiliyoruz. İşitme cihazları da bu gelişmeden payını aldı. DİJİTAL işitme cihazları üretildi. İşitme cihazı gelişimine kısaca bir göz atalım.İlk işitme cihazı daha doğrusu aleti 1800 yıllarda Avrupa’da kullanılmaya başlandı. Yalnız bunlar büyük ve hantal bir görüntüye sahipti.
İşitme Cihazları Tarihi
1899 yılında elektrikli karbon işitme cihazları yapıldı.
Bunlar 3 volt ve 6 voltluk piller çalışıyordu. Yalnız yeterli güçte ve pratiklikte değildi.
1921 yılında elektronik işitme cihazı üretildi.
1934 yılına kadar değişik versiyonları yapıldı.
1952 yılında aletler tek pilli ve küçültülmüş olarak kullanıma sunuldu.
1977 yılında dijital çipli analog işitme cihazları revaçtaydı. Bir çok işitme kaybına hitap edebildiler.
1988 yılında Phoenix firması dijital çipleri geliştirdi. Yalnız pahalı maliyet dolayısıyla üretime geçemedi.
1996 yılının Nisan ayında saniyede 40 milyon işlem yapabilen dijital cihaz üretildi.
Ve ilerleyen yıllarda bilgisayarda programlanabilen modelleriyle kullanıcıya sunuldu.
Şu an tüm Dünyada beğeniyle kullanılan teknoloji ise %100 dijital işitme cihazlarıdır.
Peki neden %100 işitme cihazı? Nedir analog işitme cihazlarından onu ayıran farklar?
Kısaca cevapları şunlar..
- Sesler daha doğal ve net.
- Duyabileceğiniz ses tonları daha fazla.Yani Frekans aralığı daha geniş.
- Dijital işitme cihazını bilgisayar yardımıyla istenilen işitme kaybına göre çok düşük hatayla ayarlama şansı.
- İstenmeyen sesleri sınırlandırma özelliği
- Çevre seslerin fazla olduğu ortamlarda rahat bir kullanım.
- Anlama problemi olanlarda yüksek verim.
- Tamamen kendi kendine otomatik ayarlayan ses kontrolu.
- Değişik ortamlar için seçilebilen hafıza butonu
Peki Analog aletlerdeki sıkıntılarımız nelerdi?
Başta tabi ki ses kontrolüydü. Kullanıcı ortam gürültüsüne bağlı olarak sürekli ses seviyesini değiştirmesi gerekiyordu. Bunu sağlıklı bir biçimde başarabilen genelde genç kullanıcıydı.
Çocuklar ve bebeklerde aileleri sürekli ses düğmesini kontrol etmek zorunda kalıyorlardı. Yaşlılarda da sorun vardı. Parmak hassasiyetinin az olması ses düğmesini gereğinden fazla yada az açmalarına sebebiyet veriyordu. Bu da çevre seslerin fazla gelmesine ya da kişinin duyamamasına neden oluyordu. Ve sonuç olarak bu kullanıcılar genelde işitme cihazı kullanmaktan vazgeçiyorlardı. Diğer şikâyetleri ise kullanıcıların gürültülü ortamlardan rahatsız olmaları ve konuşulanları anlamamalarıydı. Bunlar büyük problemlerdi. Özellikle 2000 yılından itibaren tüm dünyada dijital işitme cihazları kullanılmaya başlanmış hatta analog işitme cihazları bazı firmalarca üretimden kaldırılmıştır. Şu an bütün bu sıkıntıların büyük bir çoğunluğu çözüme kavuşturulmuştur.
”Umarız bundan sonra cihaz kullanımından vazgeçen kişilerde bu teknoloji sayesinde tekrar kullanmaya başlarlar.”